Siz de gece yatağa uzandığınızda bir anda geçmişi düşünmeye, olmadık detaylara takılmaya başlıyorsanız yalnız değilsiniz çünkü çoğu insan gece saatlerinde, gündüz bastırdığı duygularla baş başa kalır. Günün koşuşturmasından arta kalan bu sessiz zaman dilimi, zihnimizin en çok çalıştığı anlardan biri haline gelirken melankolik ruh halinin ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Işıklar azalır, yalnızlık hissi artar, yorgunluk üstüne çöker ve bir anda her şey daha yoğun, daha ağır hissedilir. Gelin iyice irdeleyelim bu konuyu…
Kaynak 1, Kaynak 2
Birçok insan gece saatlerinde kendini daha yalnız, kırılgan ya da umutsuz hisseder çünkü bu saatler, dikkat dağıtıcı unsurların en aza indiği anlardır.
Gün boyunca meşgul olduğumuz işler, konuşmalar, sesler ya da ekranlar sayesinde duygularımızı bastırabiliriz fakat gece olunca tüm o dış etkenler ortadan kalkar ve zihin, özellikle olumsuz olaylara odaklanma eğilimindedir. Bu durum ‘ruminasyon’ olarak adlandırılır yani zihnin geçmiş olayları tekrar tekrar düşünmesi ve senaryolar kurması.
Özellikle depresyona yatkın bireylerde bu döngü daha yoğun yaşanır ve geceleri hissettikleri hüzün ya da kaygı bu yüzden daha da artabilir. Yalnız kaldığımız ve yorgun düştüğümüz bu saatlerde zihnimiz adeta geçmişle hesaplaşmak için tetikte bekliyor gibidir.
Bazılarımız için gece hüznünün sebebi sadece düşünceler değil, odadaki basit bir gece lambası bile olabilir.
Araştırmalar, geceleri düşük seviyede de olsa ışığa maruz kalmanın uyku döngüsünü ve dolaylı olarak ruh halimizi etkileyebileceğini ortaya koyuyor. Özellikle genç bireylerin gözleri bu ışıklara daha hassas olduğundan, biyolojik saatlerinin bozulması daha kolay oluyor. Bu da gece yeterince derin uyuyamama, sabaha yorgun uyanma ve genel bir duygu durum bozukluğuna yol açabiliyor.
Yani geceleri karanlık bir odada uyumaya özen göstermek, düşündüğümüzden çok daha fazla şeyi etkiliyor olabilir.
Bazı insanlar için gece gelen hüzün, ertesi gün başlayacak bir iş gününün verdiği iç sıkıntısından da kaynaklanıyor olabilir.
Eğer çalıştığınız ortam size huzur vermiyor, gününüzü nasıl geçireceğinizi düşünmek bile sizi yoruyorsa bu düşünceler gece yatağa girdiğinizde daha da büyüyebilir. Hatta bu his bazen işin kendisiyle bile ilgili değil, genel olarak bir tatminsizlik, kendini yalnız hissetme ya da hayatla bağ kuramama gibi durumlar da gece hüzünlerini besler.
Üstelik bu duygular bir süre sonra uyku problemlerine, uykusuzluğa ve devamında depresyon belirtilerine yol açabilir.
Kaynak: Onedio
Bir yanıt bırakın